Deri vücudu kaplayan, hem örtü hem de çeşitli görevleri bulunan en büyük organımızdır.
Derinin yüzölçümü yaklaşık 1.70 m² dir. Derinin görevleri arasında vücudu fiziksel, kimyasal ve biyolojik ajanlara karşı korumak, vücudun ısı dengesini korumak, nem dengesini korumak, transport görevleri sayılabilir.
İnsanla ten rengine göre beyaz, sarı, siyah ırklar olarak ayrılabilir.
Genel olarak kalınlığı 1-2 mm arasındadır. Avuç ve tabanlarda 3 mm, ensede 4 mm’ye kadar yükselir.
Göz kapaklarının cildi ince, parmak uçlarının cildi hassastır.
Rengi yaşa, bölgeye ve ırka göre değişir.
Deri özellikle yapısında olan elastin ve kollajenden dolayı son derece dirençli bir organdır.
Yeni doğanda pembemsi-beyazdır. Yetişkin bir insanın ten rengi mat beyaz iken yaşlandıkça daha koyu sarımtrak bir renk alır.
Derinin rengini melanin denen madde vermektedir.
Deri dıştan içe doğru 3 tabakadan oluşur.epidermis,dermis,subdermis.
Epidermis:kozmetik açıdan en önemli deri tabakasıdır.derinin en üst ve görülen tabakasıdır.içinden yalnızca yağ ve ter bezleri çıkışları geçer,aynı zamanda kılların çıkış noktasıdır.
Epidermis en dışında st.corneum tabakası en içte st bazale tabakası bulunur. St corneum boynuzsu tabakadır deri yüzeyinden dökülerek uzaklaşır. Epidermisin yenilenmesi 26-42 günde gerçekleşir.
Cilt görünümünü büyük ölçüde belirleyen epidermisin korunması, sağlığı, bütünlüğünün korunması bütün cilt yapısını ve fonksiyonlarını da etkiler.
Dermis: Bu tabaka epidermisin altındadır ve bağ dokusundan meydana gelmiştir. Muntazam bir hücre sırası yoktur. Derinin elastikiyeti için elastik bağ dokusu, sağlamlığı için kolagen bağ dokusu görev yapar.Bu katta ayrıca kan ve lenf damar ağları,kıl folikülleri ve kökleri, sinirlerin sonlanma ağları, ter ve yağ bezleri bulunur
Deride yaşlanmayla birlikte incelme görülür.Su ve yağ miktarı azalır.Elastik liflerde ve kollagende azalma ile birlikte derinin elastikiyeti kaybolur,dayanıklılığı azalır ve ciltte yaşlanma prosesi buna bağlı olarak gelişir.
Subdermis:Derinin en alt tabakasıdır.Zengin yağ hücreleri ihtiva eder.Bağ dokusu lifleri deri yüzeyine dikey inerek bölmeler yapar.Bunların içine yağ hücreleri toplanarak deri altı yağ dokusunu yaparlar. Bölmelerde damar ve sinirler bulunur. Cildin beslenme deposudur. Bu kat kişiye ve beslenme şartlarına göre değişir.
Cildimiz ve kıllar.
Günümüzün insanı için istenmeyen olan ve kurtulmak için çeşitli yöntemler denenen kıllar, evrimsel süreçte insan oğlunun soyunu devam ettirmesinde çok önemli rol oynamıştır.zamanla korunma amacıyla hayvan postları,kumaşları kullanmaya başlandı,kıllardan kurtulma yolları aranmaya başlandı.
Tercihlerimiz ve evrimsel süreç bu şekilde giderse, öyle görünüyor ki yakın bir gelecekte tamamen kılsız bir insan soyunun ortaya çıkması kaçınılmaz olacak.
Bir kıl hücre kompleksi (kıl folikülü)başlıca iki bölümden oluşur, deri üzerinde kalan kıl gövdesi ve deri içinde kalan kıl kökü. Kıl kökü,cildin bir kaç mm derinliğinde yerleşmiştir.Kan damarları ve sinirlerle desteklenen bu bölüm kılın canlılığını ve büyümesini sağlayan ana merkez görevini görür.
Kılların belirli gelişim aşamaları vardır.bu evreler anajen,katajen ve telojen evreleridir.
Anajen faz:kılların büyüme,gelişme fazıdır.
Katajen faz:kılların gelişiminin durması ve yavaş yavaş zayıflamaya başlaması evresidir.
Telojen faz:kılların dökülme aşamasına irdiği fazdır.kıl kökleri yeni kıl üretmek için haırlanmaya başlar.
Lazer ile epilasyon bu gelişim aşamalarına göre yapılmaktadır. Epilasyon için en uygun dönem kılların büyüme gelişme dönemi olan anajen fazdır. anajen fazı kişiye, bölgeye ve kıl yapısına göre farklıklar gösterebilir.genel yaklaşımla anajen fazındaki kılların oranı %10-20 civarındadır.
Deri insanın en büyük ve önemli organı olmakla birlikte ihtiyaçları gereksinimleri unutulmamalı, gerekli özen ve koruma şartları oluşturulmalıdır.Tüm organların ihtiyaçları gibi derinin ihtiyaçları da karşılanmalıdır.
Bütün bunların üzerinde, organizmanın bütünüyle beden ve ruh olarak güzel görünmesi ve toplum içinde kabul edilebilmesinde derinin rolü çok büyüktür.